Sudaki kız
filmin konusu
6. His filmiyle sinema dünyasına bomba gibi düşen, Hollywood’un asi Hint asıllı yönetmeni M. Night Shyamalan, daha önce Ölümsüz, İşaretler ve Köy çalışmalarında fazlasıyla yer verdiği fantastik öğelerde bu kez doruğa çıkıyor. Yetenekli yönetmen, Sudaki Kız’da sinemaseverleri tam anlamıyla masalsı bir dünyaya götürüyor.
Filmin konusu şöyle: Cleveland Heep (Paul Giamatti), Cove apartmanının yanmış ampullerinden ve bozuk aletlerinden sessiz sedasız uzaklaşmaya çalışmaktadır. Ama hayatını bir daha eski háline dönmeyecek şekilde değiştiren o gecede, apartmanın günlük rutini içinde saklanmaya çalışan bir başkasını bulur: Story (Bryce Dallas Howard) adındaki gizemli genç kadın, binanın yüzme havuzunun altındaki koridorlarda yaşamaktadır. Genç adam, Story’nin aslında bir tür "su perisi" olduğunu keşfeder; masallarda sözü geçen bu su perileri, efsaneye göre, bizim dünyamızdan kendi dünyalarına yapmaları gereken tehlikeli yolculukta kötü niyetli yaratıklar tarafından takip edilmektedir. Story’nin benzersiz algı gücü, Cleveland ve diğer apartman sakinlerinin geleceğini görmesini sağlar...
Filmin en ilginç özelliği, Night Shyamalan’ın küçük kızlarına gece yatmadan önce okuduğu masalı senaryolaştırıp, beyazperdeye aktarmış olması. Shyamalan, bu masalı o kadar çok filme çekmek istemiş ki, projeyi hayata geçirmek istemeyen Disney ile anlaşmasını bile sona erdirmek zorunda kalmış. Kariyerinde önemli bir yere sahip olan Disney’den ayrılan yönetmene Warner Bros’un sahip çıkmasıyla Sudaki Kız, filme çekilme şansını elde etmiş.
Shyamalan’ın filme ilgili yorumu da hayli ilginç: "Sudaki Kız’da apartmanın dışında yaşayan koca bir yaratıklar ekosistemi var. Ama apartman sakinlerinin öncelikle düşüncelerinde asırlar öncesine gidip, tekrar çocuklar gibi olmaları ve her şeyin mümkün olduğuna inanmaları gerekiyor ki, kendi dünyalarıyla beraber var olan diğer dünyayla bağlantı kurabilsinler."
Filmlerinde küçük rollerde hayranlarının karşısına çıkan Shyamalan’ı bu kez uzun ve önemli bir rolde izleme fırsatı bulacağız. Pennsylvania’daki eski bir fabrikanın devasa sete dönüştürülmesiyle çekilen film, bir anlamda Shyamalan’ın iç dünyasını deşifre ediyor. Çünkü perdeye yansıyanlar, yönetmenin kızları için kendi hayal gücünü kullanarak yarattığı masalı konu alıyor. Tabii her Shyamalan filminde olduğu gibi gerilimden taviz vermeden.